Bleach 681 İnceleme

Bleach Manga 681. Bölüm İncelemesi

Bleach’in yakında biteceği haberinden sonra üzülsek de en azından bir 30-40 bölüm daha gelir havada kalan, gösterilmeyen şeyler açıklığa kavuşturulur diye düşünürken manganın 73. cildinde yapılan duyuru ile birlikte 74. cildin son olacağı haberi resmen şok etkisi yarattı. Bugünkü bölümle alakalı yazacağım şeylerde de bunun etkisi olacağını hemen belirteyim.

Bölümle alakalı ilk söyleyeceğim şey her şeyin çok hızlı geliştiğiydi tıpkı manganın sonunun büyük ihtimalle aceleye geleceği gibi. Geçen bölümde Yhwach’ın söyledikleriyle şok olan Rukia ve Renji ikilisinden Renji, üzerindeki şoku çabuk atlatarak Yhwach’a hamle yapsa da Ichigo’nun başına gelen onun da başına geliyor ve kılıcı parçalanıyor Yhwach’ın gücü sayesinde. Bu noktada Ishida ve Haschwalth mücadelesine gidiyoruz. Haschwalth başına gelenlerden ötürü üzgün olmadığını hatta Ishida’nın değil de kendi gücünün Yhwach tarafından seçilmiş olmasının kendisi için bir onur olduğunu söylüyor. Sonrasında ise nasıl olsa öleceğini söyleyerek Ishida’nın yaralarını vs. kendisine almak istiyor. Ishida bu noktada tereddüt etse de denileni yapıyor. Bundan sonrasında ise benim resmen boğazım düğümlendi. T^T

Haschwalth, nihai sonuç değişmeyecek dahi olsa kendi inandığın şekilde kararlar vermenin ve kendi inandığın yolda yürümenin çok değerli olduğunu son dakikalarında aklından geçiriyor. O anda da elinde tuttuğu kılıçta bir “B” harfi görünüyor. İlk gördüğümde Haschwalth’ın “Balance” gücüyle alakalı olduğunu düşünsem de hemen sonrasında ölürken aklından geçenler bu harfin “Bazz-B”ye işaret ettiğini anlamama yardımcı oldu ve o zaman işler daha da duygusal bir boyut kazandı benim için. T^T

Burada dikkatimi çeken diğer bir nokta, Ishida’nın güçlerinin Yhwach tarafından alınmayışı, Haschwalth’ın söylediği üzere tercih edilmemesinden dolayı mı yoksa daha önce Ishida küçükken olduğu gibi Yhwach’ın istese de bu yolla Ishida’nın güçlerini alamamasından dolayı mı? Ya da güçlerinin Yhwach’ın güçleriyle uyumsuz olması durumu var da Yhwach kendisine zarar gelmesin diye mi Ishida’yı es geçiyor hep? Umarım bu açıklanır ve havada kalmaz.

Yine Ichigo tarafına döndüğümüzde Orihime, özür dileyerek Ichigo’nun kılıcını eski haline getiremediğini, “Reddetme” gücünün gelecekte olan şeylerde işe yaramadığını söylüyor. Buna rağmen Renji ilginç bir şekilde hala Ichigo’yu ayağa kaldırıp Yhwach’ın ardına düşme telaşına düşüyor. Rukia burada karşı koyup plan yapmaları, tekrar toplanmaları vs. gerektiğini söylese de Renji, biraz da haklı olarak, bunun gibi bir düşmana bunun işe yaramayacağını söylüyor. Ichigo’nun da umutsuzluk denizinde boğulduğunu görüyoruz tüm bunlara ek olarak. Ancak tam bu anda yine bir kılıç Ichigo’nun göğsünü deliyor ve Tsukishima tüm karizmasıyla arz-ı endam ediyor.

Tsukishima’nın ardından Ginjo da gözüküyor ve buraya borçlarını ödemeye geldiklerini vs. söylüyor. Bunu da Tsukishima’nın geçmişe müdahale edebilme gücüyle gerçekleştiriyorlar. Şöyle ki Tsukishima, Ichigo’ya kılıcını sapladıktan sonra geçmişe müdahale ediyor ve kılıcın kırılmadığı bir geçmiş oluşturarak Orihime’nin olanı olmamış gibi kabul eden “Reddetme” gücü sayesinde kılıcı onarabilmesine olanak sağlıyor. Orihime de orada oluşunun hakkını veriyor sonunda. İşte burada bir zamanlar birçok takipçinin zamanında gereksiz ve anlamsız bulduğu, çok fazla gereksiz eleştiriye maruz kalan Fullbring Hikaye Bölümü’nün değeri ortaya çıkıyor. Tsukshima’nın gücü, Yhwach’ın gücü kadar güçlü olmasa da onunkinin tersi bir işleve sahip. Ancak Yhwach, Tanrı seviyesinde olduğundan istediği zaman istediği şeyi değiştirebilirken, Tsukishima’nın bunu yapabilmek için bir hedef seçmesi ve ona kılıcını saplaması gerekiyor. Tsukishima’nın bu noktada devreye girip kilit rol oynaması gerçekten iyi düşünülmüş.

Yalnız bir nokta var ki söylemeden geçemeyeceğim. Ichigo’nun tamamiyle çökmüş moralinin bir anda düzelmesi çok garibime gitti. Kılıcı düzelmiş olsa da o kılıcın aynı şekilde kırılmayacağının bir garantisi yok. Karşısındaki adam Tanrı seviyesinde. Her şeyi geçtim bu kadar çabuk bir ruh hali değişikliği bana yine yeniden manganın sonunun çok çok yakın olduğunu ve her şeyin bu kadar çabuk ve acele bir şekilde sonlanabileceğini hatırlatıyor.
Bu bölümde, olayların akışına yön verebilecek tek gelişme Tsukishima’nın ortaya çıkışı ve olaylara müdahale edişiydi. Sonrasında ne gibi faydaları dokunabilir kestiremiyorum. Özellikle Ginjo’nun çünkü şu an bile en büyük işi yine Tsukishima yapmış durumda. Bunların dışında tabii ki Haschwalth’ın trajik sonu, bu anda da kendi yolundan hiç şaşmamış Ishida’ya arkadaşlarına koşup yardım etmesini söylemesi ve belki de kendisinin tek pişmanlığı Bazz-B’yi düşündüğünün bizlere hissettirilmesi duygu yüklü ve güzeldi.

Son olarak, manganın sona erişiyle alakalı bir şeyler de ben söylemek istiyorum. Açıkçası bu bitişin Kubo-sensei’nin elinde olan bir şey olduğunu düşünmüyorum. Zorlama bir şeyler olduğu ortada. Ben şu haberler ortaya çıkmasa Bleach’in hala 2 senesi var diyen insandım çünkü daha o kadar çok anlatılmamış, gösterilmemiş, mantıklı bir şekilde bir araya getirilmemiş kopuk parça var ki. Hangisini burada saysam bilemedim. Bir kere Aizen yerinden kalkamadı daha. En basitinden Hirako’nun Bankai’ını, hatta kendisini son savaşta doğru dürüst bir karşılaşmada dahi görebilmiş değiliz. Yıllarını bu mangaya veren bir insanın da sıkıldım diye bir anda her şeyi çöpe atacağını asla düşünemem ki Kubo-sensei’nin bu hikaye bölümünü uzatmak istediği anlatış tarzından vs. belliydi. Eğer bu noktada bitirilmesi gerekiyorsa da buna göre ayarlamalar yapılması gerekirdi, en azından benim gibi uzun bir süre sadakatle ve her şeye rağmen bu mangayı takip edenleri adam yerine koymak adına. Üzgünüm, kızgınım, hazmedemiyorum bu durumu. Umarım bizleri çok sevindirecek tatmin edici bir son düşünülmüştür Bleach’e. Ya da bunların hepsinin bir şaka falan olduğunu söylerler. Haftaya çok güzel bir bölümle karşılaşmak dileğiyle.