”Sanki Havada Aşk Kokusu Var!” Dedirten Animeler

Samurai Champloo

''Sanki Havada Aşk Kokusu Var!'' Dedirten Animeler

Bir üçlünün, yeri geldiğinde eğlenceli, yeri geldiğinde heyecanlı, yeri geldiğinde de yüzümüze hüzün yerleştiren yolculuğunun hikayesi. Üçlü denilince aklınıza bir aşk üçgeni gelmesin kesinlikle. Ha belki ben gibi Jin severler aşk üçgeninden dönen bir konusu olduğunu düşünebilir, belki de ben kabul etmediğim için yok diyorum. Spoiler vermemek adına hangisi doğru bir şey diyemem ama Mugen ve Fuu arasındaki bağın Jin ile olan bağından daha farklı, daha kuvvetli bir şey olduğunu rahatlıkla dile getirebilirim. Aslında üçünü birbirinden ayrı düşünemediğim bir seri ama Jin apayrı yerde durabilir benim için, zira Fuu’yu biriyle görmem gereken bir seri olma ihtimali taşısaydı oyum Mugen’den yana olurdu. :D

 

Code Geass

''Sanki Havada Aşk Kokusu Var!'' Dedirten Animeler

Code Geass’ın içeriğine çok değinesim yok. Zira izlemeyenlerin bile içeriği hakkında az çok bilgi sahibi olduğunu düşündüğüm bir seri. Çoğu Mecha sevmeyen izleyicinin bile sevdiği bir yapım, hatta çoğu Mecha severin de bu kategoriye yakışmadığını düşündüğü animelerden birisi. Benim bununla bir sorunum yok aslında, Mecha severim ama Code Geass’ı da sevdiğim gerçeğini değiştirmiyor. Karaktere gelirsek ben Lelouch’cuyum ve Lelouch & CC. Kallen severlerin de yadsınamayacak derecede az olmadığını biliyorum. Hatta CC’nin çok gereksiz bir karakter olduğu yönündeki taşlamalarını da. Lakin, CC sadece pizza yerken bile çok sevimli. Yalnız düşünemediğim bir isim aslında. Seriyi izlediğim süre boyunca Lelouch’u onsuz, onu da Lelouch’suz görmeyi sevmedim hiç. Aralarındaki o güzel bağı kimsenin yok etmesini de istemedim hiç. Onlar birlikte güzel çünkü.

 

Gallery Fake

blank

İşte kıyıda köşede kalmayı hak etmeyen yapımlardan birisi olduğunu düşündüğüm bir isim. Hele de öyle sevilesi sevimli mi sevimli bir çifte sahipken. Adına bakınca içeriği hakkında az çok fikir yürütebiliyorsunuz. Hatta yeri geldiğinde de sıkıcı olabileceğini düşünüyorsunuz ama öyle ki ana karakteri asla sıkılmanıza fırsat vermiyor. Biraz alaycı, biraz sevecen, biraz da esprili olan Fujita görmeyi sevdiğimiz karakterlerden birisi. Bunlar belirgin özellikleri ama daha fazlasına sahip. İzlerken bana biraz Spike hissettirdi, biraz Hei hatırlattı, biraz Jin’i özletti. Kesinlikle ama kesinlikle kopya bir karakter değil. Fujita’nın da kendine has güzellikleri var, hele de Sara ile yan yanalarken. Sara ile işinde beraber hareket ettikleri bir ikili aslında. O Sara’sız olamaz Sara da onsuz ve elbette ki aralarındaki şey sadece iş ortaklığı değil, daha fazlasına sahipler. O aralarındaki güzel bağ belki de bu serinin adını bende daha yukarılara çıkarıyor. Seriyi izleyeli baya oldu ama Sara ve Fujita’dan bahsetmek yüzümde hala güzel bir tebessüm oluşturuyor. Galiba özlemişim.

 

Vampire Princess Miyu

blank

Vampir serilerinin olmazsa olmazlarından diye düşündüğümüz karakterlere sahip bir yapım aslında. Bazı klişeleriyle belki de çoğu izlerin şans vermediklerinden ama bence sahip olduğu o sevilesi olan ikilisi için bile şans verilmesi gerektiğini düşündüklerimden. Bazı anime çiftleri vardır hani, asla aşk çifti olmazlar, Faye ile Spike gibi ya da Shiki ile Kokutou gibi… İşte Miyu ve Larva da öyle. Birlikte hareket eden bir ikili, bir iş ortaklığı gibi belki de, ama aralarındaki o çok özel bağın zaman zaman aşka dönüşmesini diletebilecek kadar sevilesi bir ikili. İzlerken ister istemez, ”Ne kadar da hüzün yüklü ama belki de bu hüznün en çok yakıştığı çift.” demeden kendinizi alamıyorsunuz. Bir vampir hikayesinden dönen bir konusu olduğu düşünülse de benim gözümde daha fazlasına sahip. Larva’nın sahip olduğu rolün etkisi belki daha fazla ama ikisini yan yana görmeyi sevdiğim çiftlerimden birisine sahip olan bu seriyi şu başlık altında unutmak yapacağım hatalarımın en büyüğü olurdu.

 

City Hunter

blank

Bu tarz sevilesi bağları olan çiftlere sahip serilerden bahsediyorsak eğer City Hunter ismine de değinmeden geçilip gidilemezdi. Seriyi pek fazla sevdiğim söylenemez aslında ama belki de bana hitap etmeyen bir içeriğe sahipti. Yine de konunun bana hitap etmemesi Ryou ve Kaori gibi bir çifti sevmeme engel değildi elbette. Aslında seri adını efsaneler arasına yazdıran yapımlardan biri, adını çok sık duyduğunuza eminim. Yukarıda bahsettiğim türdeki tüm karakterleri seviyorsanız Ryou ve Kaori çiftini de favorileriniz arasına alacağınıza eminim. ”Sırf bağdan dolayı bir seri izlenir mi?” tarzındaki soruları duyar gibiyim. Elbette izlenmez, City Hunter fazlasına sahip zaten. Özellikle de komedi ve aksiyon severlerin izlemekten zevk alacağını düşündüğüm bir isim. Onun için de hazır güzel bir bağı olan şu sevimli çifte de sahipken listeye eklemekte fayda var deyip bunu da şuraya bırakıverdim. :P

Romance Queen diye anılmaktan rahatsızlık duymam hiçbir zaman ve her seride bunu aradığım da anlaşılmasın sakın. Sadece bazı serilere aşkın çok yakıştığını düşünmüşümdür hep, bazısında ise yukarıda bahsettiğim tarzdaki bağları sevmişimdir. Belki de onlar böylesi uzak kalışlarıyla gönlümü fethettiler, kim bilir. Nasıl fethettiler hala anlamış değilim ama bulundukları serilerin işlenişinin ve bana sunduğu şeylere sahip oluşlarının da etkisi büyük. Konuları belki içimi açmayabilirdi ama bu tip çiftlere sahip oluşu bile onları özel kılmamı sağlıyordu. 14 Şubat’ta ne yapalım diye kara kara düşünenlere bir öneri olsun istedim. Biz tek tabanca takılanların çoğu oturup anime izleyecektir kesin ama bana sorarsanız tek tabanca takılmayacak olsanız bile oturup şu güzelliklerin tadına bir bakın derim. ;)

Hızlıca Paylaş!
2 / 2