Bleach 684 İnceleme
Bleach Manga 684. Bölüm İncelemesi
Bleach yeni bölümüyle gösterdi ki artık ne yazsak boş. Bu sebeple fazla oyalanmadan bölümün özetine geçeyim.
Geçen bölümde yepyeni Bankai’ı ile yine Getsuga Tenshou atan Ichigo’nun bu hareketi ilk başta işe yaramış gibi görünüyor ve Yhwach, su gibi akıp gidiyor. Sonrasında kırk yıllık dost misali sakin sakin birbirleriyle konuşan Aizen ve Ichigo’ya şahit oluyoruz. Bu konuşmadan anladığımız kadarıyla Aizen daha kimse onun yanına varmadan Kyouka Suigetsu’yu aktif hale getirmiş ve yine benim bu konuşmadan çıkardığım kadarıyla Kyouka Suigetsu’nun salınımını hiç görmeyen ve bu sebeple de illüzyondan etkilenmeyecek olacak Ichigo’ya bel bağlamış. Asıl ilginç olan ise Ichigo’nun daha önceki tecrübelerine dayanarak durumu fark edebilmiş olması ve Aizen’in planının işe yaraması.
Tabii başta işler böyle gözüktü bizlere. Su gibi yerlere yayılmış olan Yhwach, yeniden ayağa kalkarak önce Aizen’i kendi karanlığına çekiyor. (Aizen nasıl bu kadar erken gardını indirdi ki? T^T) Sonrasında ise böylesi bir gücün kendisini yok edemeyeceğini, geleceğin kendisini değiştirebildiğini ve – asıl bomba burası bence – ölse bile yine de o geleceği değiştirebildiğini söylüyor. O.o Nasıl yani? Geçmişteki Yhwach, bu geleceği görüyor da öyle mi değiştirebiliyor? Evirip çevirip öyle şeyler çıkartılabilir ki bu durumdan. Hadi nasılını geçiyorum. Bu nasıl bir güçtür arkadaş?!!! Böyle bir güç nasıl yenilebilir ki?!!! Derkeeen Ichigo yine başlıyor kılıç sallamaya.
Bu arada Yhwach Soul Society ile gerçek dünyayı bir yapacağını söylüyor. O.o Ne yani amacı bu muymuş? İki dünyayı tek bir dünya haline getirmek miymiş tüm derdi? Peki neden? Peki ben neden hala böyle saçma sorular sormaya devam ediyorum? Ben bilmiyor muyum bunlara cevap verilme olasılığı sıfır? Son bölümü böyle cevap vermeye harcarlar mı sanıyorum ben? Son bölümde bir şeylere cevap verileceğini falan da nereden çıkardım ki zaten ben?!! Tamam sakinim.
Yhwach yine tüm haşmetiyle Ichigo ile oynarken havayı bir ok yarıyor ve bu ok Yhwach’ın göğsüne saplanıveriyor. Ishida Ryuuken tarafından Auswahlen uygulanan kişilerin kalplerinden çıkarılan gümüş pıhtıdan yapılmış bu ok (daha doğrusu ok başı), Auswahlen’i yapan kişinin kanıyla birleştiğinde güçlerini bir anlığına durdurabiliyormuş. Bir anlığına!! (Ishida’nın düşünceleri vasıtasıyla Ryuuken’in de tüm bunları babası Souken’den duyduğununu öğreniyoruz. Bu da ayrı bir soru silsilesini beraberinde getiriyor ki zoraki olarak defediyoruz bu düşünceleri.) Peki Ichigo nereden bilsin bunları? Ishida, Ichigo’ya “şimdi!” diye bağırırken geçti zaten vakit. Yine de kılıcını Yhwach’a doğru savuran Ichigo’nun kılıcı tekrar kırılıyormuş gibi gözükürken kırılan parçaların altından eski Zangetsu çıkıveriyor. – Bunlar olurken kılıcın Bankai modunda olduğunu hatırlatmak isterim. – Bunun mantığı ne şimdi? Soru sormayı cidden bırakmam lazım şu saatten sonra değil mi? ^^’
Eski Zangetsu ortaya çıktığında Yhwach, tee Ichigo ile Orihime’nin karşısına dikildikleri ilk zamanı ve o zamanın hemen öncesinde gördüğü rüyayı hatırlıyor. Bunu rüya olarak yorumlamasının yanlış olduğunu anlasa da benim burada takıldığım nokta bunu ona Haschwalth’ın gösterip göstermediği? Yanlış anlamış olabilir miyim? Böyle bir şeyden bahsedilmiş miydi daha önce? Hatırlamıyor olabilirim. Öyleyse bilgilendirirseniz sevinirim her zamanki gibi. Öyle değilse yine yumurtadan çıkan yeni bir durum demek ki bu. Neyse zaten bunun sonrasında Ichigo Yhwach’ı ikiye ayırarak bölümü noktalıyor.
Daha öncesinde Cero’lu Getsuga Tenshou’ya karşı koyabilen Yhwach, eski Zangetsu tarafından yapılan alelade bir saldırıyla ölür mü sizce? Evet bence de bal gibi ölür. Yani şu bölümün bende nasıl bir hayal kırıklığı yarattığını kelimelerle ifade edemem. Tamam bitecekti ama böyle bir bölüm de beklemiyordum açıkçası. Özellikle bir önceki bölümde Aizen-sama’nın yaptıklarından sonra. Aizen demişken ne oldu şimdi ona? Umarım Yhwach yok olduğunda o da karanlıklar arasından çıkıverir. T^T Evet, isteyebileceğim son şey bu sanırım.
Bölümde incelenecek, üstüne yorum yapılıp düşünülecek bir şey yok. Zira her şey bir anda öylesine ortaya atılmış gibi. Bu da zorlama bir durumun olduğunu açıkça ortaya koyuyor bence. Bleach’i uzun süre takip edenler rahatlıkla söyleyebilir ki bu mangada olaylar, karşılaşmalar, savaşlar öyle bir anda olup bitmez. Yavaş yavaş ilerler her karşılaşma. Bilinmeyenler, gizemli durumlar da bu şekilde açıklanır ve genelde bunun için geriye dönüşler yapılır. Son birkaç sayıdır olayların gelişimi ise bunların tam tersi olarak oldukça alışılmadık. Manganın tümüne bakarak açıklanmayan şeylerin, açıklananlardan daha fazla olduğunu söyleyebiliriz ki toparlayıp hepsine burada değinmek bile zor. Bizler yine aynı tarzda bunların açıklanmasını beklerken mangakanın anlamsız bir şekilde bitirmeye zorlanması ve tüm bunların havada kalacak olması derginin aslında “Sizleri adam yerine koymuyoruz. Biz ne dersek o.” demesinin farklı bir şekli bence. Bizler bu kadar hayal kırıklığı içerisindeyken yıllarını verdiği manganın şu halinden dolayı Kubo-sensei nasıldır düşünmek bile istemiyorum. Çocuğunu öldürmek gibi bir şey olsa gerek şu durum. Yazının sonuna geldiğimde görüyorum ki ben de artık bir şeyler yazma hevesimi kaybetmişim. Sizler de hissetmişsinizdir muhtemelen. Tek diyebileceğim sadık takipçilere büyük haksızlık edildiğidir. Haftaya görüşmek dileğiyle.