Shingeki! Kyojin Chuugakkou
Sıcak Sıcak
Shingeki! Kyojin Chuugakkou
Tür: Komedi, Parodi, Shounen, Okul Hayatı
Yayımlanma Tarihi: 4 Ekim 2015
Bölüm Sayısı: 12
Stüdyo: Production I.G, FUNimation Entertainment
Yönetmen: Yoshihide Ibata
Başlıca Seiyuular: Yuuki Kaji, Yui Ishikawa, Hiroshi Kamiya, Marina Inoue, Yuu Kobayashi, Daisuke Ono, Romi Park
Açılış Müziği: Linked Horizon – Seishun wa Hanabi no You ni
Kapanış Müziği: Yuuki Kaji, Kishou Taniyama, Yui Ishikawa – Hangeki no Daichi
Kocaman bir dünyada duvarların arasına sıkışmış bir biçimde yaşamak.. Zaten güçlükle yaşarken korkunç titanlara onlarca kayıp vermek, onlarla savaşmak zorunda kalmak; üstelik hayatını feda edebilme gücünü kendinde bulmaya çalışmak.. Belki de karşı karşıya geldiğin titanların senin çok yakınında olabileceği tereddüdüyle hep yüz yüze gelmek.. Bunlar halihazırda yetişkinken yeterince zorken, aynı yaşam şartlarına ortaokul yıllarında sahip olunsa, nasıl bir şey olurdu? Arkadaşlarla okuldan çıkıp oyun oynamaya gidilebilir miydi? Tek dert matematik çalışmak olabilir miydi? Aklınıza gelen daha birçok çılgın soru varsa, Shingeki! Kyojin Chuugakkou cevapları size mümkün olduğunca verebilmek adına yayımlanmaya başlandı bile!
Bizler Shingeki no Kyojin’in anime serisinin 2. sezonunu bekleyeduralım, mangasını takip etmeyenler için çok büyük merak konusu olan bazı havada kalan şeylere teori üretmeye çabalayalım derken, Eren ve ekibinin ortaokul sıralarında nasıl çocuklar olduklarını ve titanlara karşı ne kadar sağlam durabildiklerini bu Sıcak Sıcak yazımızda sizlere biraz yansıtmaya çalışacağız.
Öncelikle konumuzdan başlayalım. Dizisidir, filmidir, hatta kısa chibi versiyonlu bölümleridir derken zaten meydanda serinin oldukça fazla yapımı dolanmakta ve üstüne bir de parodi anime serisi yapıldı. Buna karşı çıkan, tereddütle yaklaşan, bununla uğraşacaklarına animenin yeni sezonlarıyla daha çok uğraşmaları gerektiğini düşünen hayranlar elbette vardır. Başta ben de öyle düşünmüştüm ancak tanıtım videolarını, resimlerini gördükçe bu küçük savaşçılara kanım gittikçe ısındı. Bir yandan da ciddi bir seriye, böyle sevimli bir parodi oluşturmaları oldukça ilgi çekici geldi. Belki çok hevesle takip edilmeyebilir ama sizi gülümseteceği kesin.

Şunun sevimliliğine bakın. Haydi çocuklar okula!
Okullarının ilk gününde, seride tanıdığımız neredeyse bütün karakterleri görebilme fırsatımız oluyor. Mikasa her zamanki gibi Eren’in peşinde, yanında ve Eren istese de istemese de ona toz kondurmamaya çalışıyor ve ondan hoşlansın diye elinden geleni yapıyor. Hatta geç kalmasın diye okul için uyandıran bile o. Böylece Eren ile Mikasa, derse yetişeceğiz diye yollarda koşuştururken, diğer karakterlerin de hikayeye nasıl dahil olduğunu bize gösteriyorlar. Önce Krista’yla kafa kafaya çarpışan Eren Ymir’den fırçayı yiyor, derken Sasha’nın karpuzunun düşmesine sebep oluyor ve tam kendine mukayet olmaya çalışırken Jean’ı deviriveriyor yere.
Mikasa da bunun çok romantik olabileceğini düşünerek Eren ile çarpışmanın kendince planını yapıyor. Ne yazık ki işler pek istediği gibi gitmiyor ve Eren’i Titanlara Saldırı Ortaokulu’nun haşmetli binasının kapısının önüne uçuruveriyor. Açıkçası ana serideki Mikasa’nın hoşluğu kadar, ufak versiyonu da gayet alımlı olmuş. Hatta o kadar alımlı ki, güzel siyah saçlarıyla yine Jean Kirstein’ın gönlünü kaptırmasına sebep oluyor.
Yalnız benim başta zannettiğim gibi, okul sadece çocuklara eğitim vermiyor. Titanlara özel bir binaları da var! Üstelik titanlar silgi, hatta gönye bile kullanıyorlar! Tabii bazen birilerinin kafasını delebilmek gibi amaçlar için. Sınıflarını ararken kaybolan Eren ve arkadaşlarını, okullu titanların gazabından kaçarlarken Hannes doğru binaya yönlendiriyor.

Üstte Titanların okul binasını, altta ise Titanlara Saldırı Ortaokulu’nu görebilirsiniz.
Eren, küçükken de coşkulu ve hırslı. O kadar ki, sınıfta herkes kendini tanıtırken gaza gelen Eren kendini kaybediyor ve okula gelme amacını Titanların hepsini okuldan, hatta bütün dünyadan silmek olarak açıklayıveriyor! Tabii bunun mümkün olamayacağının farkında olan sınıfın canavar öğrencileri, dehşetle bakıyorlar ona. Duruma dayanamayan Jean de, başlıyor Eren ile çatışmaya. Bu arada Mikasa’yı Eren’den kıskanmaktan da kendini alamıyor.

Siyah saçlarına yine vuruldu Jean, Mikasa’nın..
Karakterlerin hiçbir huyu değişik değil, sadece bulundukları durumların yeni bir versiyonu ile karşımızdalar. Örneğin, obur Sasha Blouse bu sefer elinde patates ile değil, bir onigiri (pirinç köftesi) ile yakalanıyor öğretmenleri Keith Sadies’e, tam da kitabın arkasında gizlice tıkınırken. Ymir her zamanki gibi Krista’yı koruyup kolluyor. Tam bütün düzeni kurdular, böyle gidecek derken, açılış seremonisinde o koca duvarın üzerinden Titan uzatıveriyor kafasını!

Levi Yüzbaşı agresifliğinden ödün vermeyerek uzaktan izliyor.
Herkes korku içerisindeyken, Eren’in de daha üç boyutlu manevra teçhizatından haberi yokken, okuldan koskoca bir kalemi ve süpürgeyi kapıp tek başına uçuyor Titan’ın üstüne. Daha doğrusu uçamıyor, çakılıp kalıyor yere. Daha sonra anlaşılıyor ki, meğer titanlar sadece onların öğlen yemeklerini almak için gelmişler! Yemeğinin arkasından bağırınan Eren’e, bir pencerenin arkasından izleyen Yüzbaşı Levi bir yandan da haklı bulduğum üzere gıcık oluyor.
Bölüm eğlenceli olmasına eğlenceli de, bittikten sonra size “Ne izledim ya ben? Bu neydi ya?” diye sorgulatmıyor değil. Alışkın olduğumuz konuyu ve karakterleri bu durumda görmek biraz tuhaf. Özellikle çizimlerinden bahsedecek olursak, Jean hariç diğerlerini parodiye uygun buldum ama bence Jean’in yüzü daha çocuksu yapılabilirdi. Bir de bölümün sonundaki ufak öngösterimde Armin’i görebilsek de, serinin demirbaş karakterlerinden birini ilk bölümde görmemek şaşırtıcı oldu, bu da bir dahaki bölüme girişi hakkında bende beklentiyi yükseltti.
Parodi serilerde genelde espri düzeyi yüksek tutulmaya çalışılır, ben bu düzeyi bu bölümde gerçekten de “ortaokul” seviyesinde buldum. Hem basit kaçtıklarını düşünüyorum, hem de karakterlerin birkaç tavrı dışında güldürebilen bir şey bulamadım. Bu yüzden tipleri sevsem bile, bölüm diyaloglar bakımından hayal kırıklığına uğratıyor.
Seride en çok beğendiğim şey açılış şarkısı oldu. Linked Horizon’un Revo’sunun sesine ve coşkulu Guren no Yumiya’sına alışkın biri için aynı melodiyi duymak sevindirici. Üstelik parodi konuya da şarkı sözleri güzel uyarlanmış. Özellikle bir sahnede Eren’in elindeki teçhizatın kaleme dönüşmesi manidar :).
Kapanış şarkısı da aynı şekilde hoş olmuş ve Mikasa, Eren ve Jean’in seiyuularının Hangeki no Daichi şarkısının altından oldukça iyi kalkabildiklerini düşünüyorum.
Bütün bunların dışında, ilerleyen bölümleri merak etmemin tek sebebi Yüzbaşı Levi’ın nasıl davranacağı. Yani seriden sırf basitliğinden ve konuda herhangi bir farklılığın olmamasından dolayı hoşlanmasam da, aşina olduğum yüzler sayesinde izleyeceğim gibi duruyor. Sizlere de eğer Shingeki! Kyojin Chuugakkou’ya başlamayı düşünüyorsanız, çok fazla beklentiye kapılmayarak, sırf eğlenmek için izlemenizi tavsiye ederim. Her şeye rağmen ön yargılı da olmadan önce bölüme bir göz atmakta fayda var. Belki daha da güzelleşir ve toparlanır, kim bilir? Bu arada görüntüler ve müzik hakkında da fikir edinmek için; buyurun tanıtım videosu, iyi seyirler!